Çalışmayı Eğlenceli Hale Getirme Yolları

"Eğlenceli çalışma” diye bir ifade duymuş muydun daha önce? Ya da çalışmakla eğlencenin aynı cümle içinde geçtiğine şahit olmuş muydun? Çalışmayı sıkıcılık yaftasından kurtarmak ilk bakışta pek kolay bir iş gibi görünmez. Halbuki çalışma faaliyetlerini eğlenceli hale getirmek aslında o kadar da zor değildir. Bunun için ders çalışmak konusundaki tüm ön yargılarını rafa kaldırmakla ve yeni, temiz bir sayfa açmakla işe başlayabilirsin.

Biraz yenilikçi bakış açısı, biraz emek ve biraz da sabırla çalışmayı gerçekten keyif alacağın bir sürece dönüştürmen işten bile değil! O zaman haydi, vakit kaybetmeden başlayalım. Bu amaçla hayata geçirebileceğin pek çok yöntem olduğunu aklından çıkarma. Neler yapabileceğini birlikte görelim.

Ders Çalışmak Mecburiyet Olmaktan Çıkmalı

Ders çalışmak elbette senin hayattaki önemli sorumluluk alanlarının başında gelir. Zira başarıyla tamamlanan bir öğrencilik hayatı, başarılı bir geleceğin kapısını aralamanı büyük oranda kolaylaştırır. Dolayısıyla çalışmak ne yazık ki kolay kolay azlini isteyebileceğin bir görev değildir.

Ancak çalışmaya safi bir mecburiyet gibi bakmanın, işini zorlaştırmak dışında herhangi bir vasfından söz etmek mümkün değildir. O yüzden sen sen ol, çalışmayı mecburiyetin soğuk kıskacından kurtar. Onu can sıkıcı bir zorunluluk olarak görmek yerine gönüllü olarak yapacağın ve sonunda pek çok kazanım elde edeceğin bir süreç olarak kabul etmeyi dene!

Bu yolda iki önemli yöntemden yardım alabilirsin.

1. Motivasyonunu Sağla:Ders çalışırken elindeki en etkili yöntemlerin başında motivasyon sağlayıcılar gelir. Önceden planladığın çalışma sürecinden alnının akıyla çıktığında kendine sunabileceğin bir ödül belirle. Ya da yalnızca çalışırken elde edebileceğin herhangi bir şey. Bir yiyecek ya da içecek olabilir. Yahut uzun zamandır gidip görmek istediğin bir yer için kendine, bir aylık ders programını eksiksiz olarak tamamlama şartı koy. Söz konusu ödül seni heyecanlandıran ve motive eden bir şey olmalı. Bu noktada tüm yaratıcılığını kullanmakta serbestsin. Öyle bir ödül seç ki seni çalışmaya gözün kapalı teşvik edebilsin. Kendini abartıya kaçmadan ödüllendirerek ders çalışmayı çok daha kolay hale getirmek mümkün.
2. Not Tutmayı Es Geçme: Ders çalışmak ile ilgili en önemli unsurlardan biri, not almaktır. Not almanın ehemmiyetini asla küçümseme. Çünkü hiçbir şey çalışmanı, ders esnasında kendi tuttuğun not kadar kolaylaştıramaz. İş sadece başkalarından aldığın notlara ya da birbirinden kalın kitaplara kalırsa, ders çalışmak senin için kaçınılmaz olarak sıkıcı bir hal alacaktır. Dolayısıyla düzenli bir şekilde not tutmaya üşenmemeli ve ders çalışırken tuttuğun notlar üzerinden gitmelisin. Düzenli not tutmak sana verimli bir çalışma süreci olarak, verimli bir çalışma süreci ise elbette başarı olarak geri dönecektir.

Çalışırken 3 M’nin Önemi: Mekan, Menü, Mola

1. Mekan: Eğer ders çalışmak sana sıkıcı geliyor, seni bunaltıyorsa, kendini daha iyi hissetmene yardımcı olacak yan yollara başvurabilirsin. Örneğin, gerçekleştirmekte olduğun bir faaliyetten hoşlanmıyorsan onu, seni mutlu edecek bir mekanda yaparak duygularını dengeleyebilirsin. İşin sıkıcılığını, tebdil-i mekanın ferahlığını kullanarak hafifletebilir, hatta tamamen ortadan kaldırabilirsin. Bunun için kimi zaman çalıştığın odayı değiştirebilir, koşullar elverdiğinde ise çalışma mekanını bütünüyle dışarıya taşıyabilirsin. Hava müsaitse doğaya açılabilir, değilse soluğu sakin bir kahvecide alabilirsin. Ortamdaki dış sesler konsantre olmanı engelliyorsa kulağına takacağın bir kulaklık ve arka fonda sana eşlik edecek hafif bir klasik müzik sorunu çözer. Aynı şekilde kütüphaneler, okul laboratuvarları da sana iyi gelebilir. Eğer çalışman gereken ders ekip çalışmasına uygunsa mekan olarak arkadaşının evini de tercih edebilirsin.

Aslında istedikten sonra tüm mekanlar senin yeni çalışma alanların olarak işlev görebilir. Mekan değişikliği, ders çalışmaya yüklediğin iç karartıcı anlamı değiştirmek, dönüştürmek için harika bir yol olabilir. Bu noktada mekan değiştirmek kadar mekanın dekorasyonunu da değiştirmek etkilidir. Ders çalıştığın mekan, dekorasyonuyla da seni çalışmaya teşvik edebilmelidir. Örneğin, etrafta dikkatinin dağılmasına sebep olabilecek çok fazla mobilya ve/veya obje bulunmamalıdır. Mekandaki karmaşıklık doğrudan doğruya zihnine yansıyarak önündeki derse odaklanmana engel olabilir. Aynı şekilde ortamda çalışmak için uygun masa-sandalye gibi eşyaların bulunmaması ya da gereğinden fazla rahat koltuklar, seni çalışma ruhundan uzaklaştırabilir. İyi bir ışıklandırma ve havalandırma sisteminin varlığı da bedenini ve zihnini dinç tutmana yardımcı olacaktır.

1. Menü: Ders çalışırken sevdiğin yiyecek ve içecekleri ödül olarak değerlendirebileceğinden bahsetmiştik. Ancak beslenme, ödüllendirme sisteminin dışında da önem vermen gereken bir konu olma özelliği taşır. Çalışırken var gücüyle işleyen beynine ihtiyaç duyduğu kaynağı sağlamalısın. Bunun için sağlıklı ve enerji verici gıdalara başvurabilirsin. Çalışırken çay, kahve gibi içecekleri haddinden fazla tüketen kişiler, "uyuyakalmaktan ve dikkat dağınıklığından kaçacağım” derken vücutlarının dengesini bozabilir. Fazlası kalp atışlarının hızlanması, stres, kaygı gibi olumsuz durumlara sebep olan kafein, bilinenin aksine pek de iyi bir çalışma arkadaşı değildir. Kuru yemiş, meyve, taze meyve suyu gibi içecekler ise bu süreçte sana can yoldaşı olabilir!

1. Mola: Dersler ve ödevler ne kadar sıkışık olursa olsun, bir ders çalışma sürecinin olmazsa olmaz unsuru, moladır. Uzun saatler boyunca ara vermeden ders çalışmak işkenceye dönüşmesinin yanı sıra çalışmanın verimini de doğrudan ve olumsuz anlamda etkileyecektir. Zihnin yorulmaya başladığında çalıştığın ders de artık senin için anlaşılmaz olmaya başlar. Zihnindeki netliği ve berraklığı kaybedersin. Algıların zayıflar. Dolayısıyla çalışırken mutlaka belli aralıklarla mola vermelisin. Mola saatlerini hazırladığın ders programına en baştan işlemeli ve bu programa sonuna kadar riayet etmelisin. Aralıksız çalışma süren ortalama 40-50 dakika civarında olabilir. Maksimum 1 saat sonra mutlaka mola vermelisin. Ayrıca mola esnasında çalışma odasından çıkmak, üzerindeki ağırlığı atmak için iyi bir yoldur. Mola süresince mutlaka fiziksel olarak hareket etmeli ve mümkünse biraz temiz hava almalısın. Böylelikle hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini tazeleme fırsatı elde edersin.

Sana verdiğimiz ipuçlarını ve önerileri değerlendirerek eskisinden çok daha keyifli ve verimli ders çalışma saatlerine kavuşabilirsin.

1. Peki ama ders çalışırken yalnızca ders kitapları senin için yeterli olur mu?

Ne yazık ki hayır! Bu noktada mümkün mertebe fazla sayıda kaynağı inceleyebilir, konuyu başka birine anlatarak öğrendiklerini pekiştirme yoluna gidebilir ve yazarak çalışabilirsin.

1. Yalnız mı çalışman daha doğru, yoksa ekiple beraber mi?

Bu sorunun yanıtı ne çalıştığına göre değişiklik gösterir. Eğer çalıştığın konu bunu yapmaya uygunsa arkadaşınla birlikte çalışabilir, böylece süreci hem daha eğlenceli hem de daha verimli hale getirebilirsin. Arkadaşlarında fikir teatisinde bulunabilir, ihtiyaç duyduğunda onlardan destek alabilirsin.

1. Sence ders çalışırken en büyük rakibin kim olmalı?

Çalışırken kendi kendinin rakibi olmayı başarırsan hem sürece heyecan katmış, hem de motivasyonunu büyük oranda sağlamış olursun. Söz konusu yöntem sayesinde güvenli ve hoş bir rekabet hissi eşliğinde çalışmalarını sürdürebilirsin.

1. Peki tüm bu çabalarına rağmen hala başarılı olamadığını düşünüyorsan ne yapmalısın?

Elbette bir bilene danışmalısın. Bu noktada profesyonel eğitim danışmanlarından çekinmeden destek alabilirsin. Beraberce bir çalışma programı oluşturabilir, alternatif yolları değerlendirebilirsiniz. Böylece daha verimli çalışma saatlerine kavuşabilirsin. Bundan sonra başarıya ulaşmak o kadar da zor olmayacaktır.